Bu belirtiler varsa bilin ki kuşatma altındasınız… Tehlikeli ninni elektrosmog
Elektrosmog, elektrik üretimi, iletimi, akımı veya kullanımı sırasında ortaya çıkan elektromanyetik alan ve dalgaların yarattığı kirlenmeyi ifade eden bir terimdir. Elektromanyetik alanlar, elektrikli cihazlardan, kablosuz iletişim araçlarından, elektrik hatlarından ve diğer teknolojik kaynaklardan kaynaklanabilir. Bu tür elektromanyetik kirlilik, elektrosmog olarak adlandırılır.
Elektrosmogun insan vücudu üzerinde çeşitli etkileri olabileceği öne sürülmektedir. Belirtilen etkiler arasında halsizlik, yorgunluk, sinirlilik, uyuşukluk, gerginlik hissi, tansiyon değişiklikleri, alerjik öksürük, ciltte kuruma, uyku bozuklukları, konsantrasyon güçlüğü, sıkça hastalık, sebepsiz bayılma ve baş ağrıları bulunmaktadır.
Manyetik alanın vücut üzerindeki etkilerini düzenleyen hormonlar arasında melatonin önemli bir rol oynar. Elektromanyetik kirlilik, melatonin ve büyüme hormonu üretimini etkileyebilir, bu da uyku düzeni, biyolojik iyileşme ve genel sağlık üzerinde olumsuz etkiler yapabilir.
Bazı araştırmalar, elektromanyetik alanlara maruz kalmış bölgelerde yaşayan çocuklarda kanser olma olasılığının arttığını göstermiştir. Ayrıca, hamile kadınların yüksek manyetik alanlara maruz kalmalarının doğum sürecini etkileyebileceği ve düşük yapma olasılığını artırabileceği belirtilmiştir.
Ancak, elektromanyetik alanların insan sağlığı üzerindeki etkileri konusunda bilimsel bir görüş birliği yoktur. Bazı çalışmalar olumsuz etkileri öne sürerken, diğerleri bu etkilerin gözlemlenmediğini belirtmektedir. Bu nedenle, elektrosmogun sağlık üzerindeki etkileri konusunda daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
Elektromanyetik alanlardan kaynaklanan potansiyel etkilerden korunmak için çeşitli önlemler alınabilir. Bu önlemler arasında elektrikli cihazların düzenli olarak kullanımının sınırlanması, yatak odasında elektrikli cihazların azaltılması, cep telefonlarının dikkatli kullanılması ve koruyucu önlemler alınması yer alabilir.
Ancak, elektrosmogun insan sağlığı üzerindeki etkileri konusunda kesin bir bilgi olmadığını ve konuyla ilgili bilimsel araştırmaların devam ettiğini unutmamak önemlidir.